ZİKİR DUA TEVBE VE İSTİĞFAR BAHSİ
NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
2 - (2675) حدثنا
قتيبة بن سعيد
وزهير بن حرب
(واللفظ لقتيبة).
قالا: حدثنا
جرير عن
الأعمش، عن
أبي صالح، عن
أبي هريرة،
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "يقول
الله عز وجل: أنا
عند ظن عبدي
بي. وأنا معه
حين يذكرني.
إن ذكرني في
نفسه ذكرته في
نفسي. وإن
ذكرني في ملإ،
ذكرته في ملإ
هم خير منهم.
وإن تقرب مني
شبرا، تقربت
إليه ذرعا.
وإن تقرب إلي
ذراعا، تقربت
منه باعا. وإن
أتاني يمشي،
أتيته هرولة".
{2}
Bize Kuteybe b. Saîd ile
Züheyr b. Harb rivayet ettiler. Lâfız Kuteybe'nindir. (Dedilerki): Bize Cerîr
A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle
demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Âllah (Azze ve Celle)
buyuruyor ki: Ben kulumun bana olan zannının yanındayım. Beni zikrettiği zaman
da ben onunla beraberim. O beni gönülden zikrederse, onu gönlümden zikrederim.
Cemaat arasında zikrederse, onu o cemaattan daha hayırlı bir cemaat arasında
zikrederim. Bana bir karış yaklaşırsa; ben ona bir arşın yaklaşırım. Bir arşın
yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona
koşarak gelirim.» buyurdular.
2-م - (2675) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب. قالا:
حدثنا أبو
معاوية عن
الأعمش، بهذا
الإسناد. ولم
يذكر "وإن
تقرب إلي
ذراعا، تقربت
منه باعا".
{M-2}
Bize Ebû Bekr b. Ebî
Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye A'meş'den,
bu isnadla rivayet etti. Ama: «O bana bir arşın yaklaşırsa; ben ona bir kulaç
yaklaşırım» cümlesini zikretmedi.
3 - (2675) حدثنا
محمد بن رافع.
حدثنا
عبدالرزاق.
حدثنا معمر عن
همام بن منبه.
قال: هذا ما
حدثنا أبو هريرة
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فذكر
أحاديث منها: وقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم "إن الله
قال: إذا
تلقاني عبدي
بشبر، تلقيته
بذراع. وإذا
تلقاني
بذراع،
تلقيته بباع.
وإذا تلقاني بباع،
جئته أتيته
بأسرع".
{3}
Bize Muhammed b. Râfi'
rivayet etti. (Dedikî): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer,
Hemmam b. Münebbih'den rivayet etti. Hemmam: Ebû Hureyre'nin Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bize rivayet ettikleri şudur... diyerek bir
takım hadîsler zikretmiştir. Bunlardan biri şudur: Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) :
«Allah buyurmuştur ki :
Kulum bir karışla benim karşıma çıktığı vakit, ben onu bir arşınla karşılarım.
O benim karşıma bir arşınla çıkarsa, ben onu bir kulaçla karşılarım. Benim
karşıma bir kulaçla çıkarsa, ona daha sür'atle gelirim, ulaşırım.» buyurdular.
İzah:
Bu hadîsi
Buhârî«Kitâbu't-Tevhid»'de tahric etmiştir.
Hadîs-i şerîf Kutsî hadîslerdendir.
«Ben kulumun bana olan
zannının yanındayım...» cümleden murad: Affedeceğimi zannederse onu affederim;
azab edeceğimi zannederse azab ederim, demektir. Bazıları bu beraberliğin
mânâsı; tevbe istiğfar ettiği vakit af ve gufranla karşılaması, dua ettiği
vakit duasını kabul etmesi, istekte bulunursa dileğini halketmesidir, demiş.
Bir takımları da: Bundan murad; recâ ve af ümidi vermektir, demişlerdir ki,
Nevevî bu kavli daha sahîh bulmaktadır.
Kul Allah'ı zikrettiği
vakit Allah'ın onunla beraber bulunması; ona rahmet, tevfik, hidâyet ve
riâyetiyle olur. Kul içinden Allah'ı zikrettiği vakit Allah'ın da onu aynı
şekilde zikretmesine gelince: Bu hususta Mâziri şunları söylemiştir: «Nefis
lügatte birçok mânâlara gelir. Bunlardan biri kan, biri de hayvanın nefsidir
ki, Allah Teâlâ hakkında her ikisi müstehildir. Nefsin bir mânâsı da zâttır.
Allah Teâlâ'nın zâtı vardır. Bu hadîsdeki nefisden murad da budur.»
Şu halde cümlenin
mânâsı: ''Kulum beni içinden zikrederse, ben de onu zâtımla anarım'', demek
olur.
«daha hayırlı bir
cemaat huzurunda,.» ibaresinden murad; meleklerdir. Yâni; kulum beni insanlar
arasında zikrederse, ben de onu melekler arasında zikrederim, demektir.
Mu'tezile ve diğer bazı dalâlet fırkaları bu hadîsle istidlal ederek: «Melekler
Nebilerden daha faziletlidir.» demişlerdir. Ehl-i sünnetin mezhebine göre
Nebiler meleklerden efdaldir. Onlar bu hadîsi te'vil ederek buradaki
insanlardan murad; içlerinde Nebi bulunmayanlardır. Melekler bu gibi
insanlardan hayırlıdırlar, derler.
Hadîs-i şerîf sıfat
hadîslerindendir. Zahirî mânâsının murad edilmiş olması imkânsızdır.
Binâenaleyh hadîsdeki her kelime münasib şekilde te'vil olunur. Maksad: Kul
nasıl ibâdet ederse Allah'ın da ona lâyık olan mükâfatı kat kat vermesidir.
Bu hadîsin bir rivayetinde
«ci'tu» ve «eteytu» kelimeleri yanyana zikredilmiştir. Bunların ikisi de
«geldim» manasınadır. Beraberce zikredilmeleri te'kid içindir. Maamafih bâzı
nüshalarda yalnız «ci'tu», bazılarında da yalnız «eteytu» denilmiştir.